NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
21 - (911) وحدثنا
يحيى بن يحيى.
أخبرنا هشيم
عن إسماعيل،
عن قيس بن أبي
حازم، عن أبي
مسعود
الأنصاري ؛
قال: قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
"إن
الشمس والقمر
آيتان من آيات
الله. يخوف
الله بهما
عباده. وإنهما
لا ينكسفان
لموت أحد من
الناس. فإذا
رأيتم منها
شيئا فصلوا
وادعوا الله.
حتى يكشف مابكم".
[ش
(يخوف الله
بهما) أي
بخسفهما.
(منها) أي من
تلك الآيات
المخوفة].
{21}
Bize Yahya b. Yahya
rivayet etti. (Dediki): Bize Huşeym, İsmail'den, o da Kays b. Ebî Hâzim'den, o
da Ebû Mes'ûd-u Ensârî'den naklen haber verdi. Ebu Mes'ud şöyle demiş: Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Şüphesiz ki güneş ile
ay Allah'ın âyetlerinden iki âyettirler. Allah, onlarla kullarını korkutur.
Onlar, insanlardan hiç bir kimsenin ölümü için tutulmazlar. Bu gibi âyetlerden
bir şey gördünüzmü hemen namaz kılın ve Allah'a duâ edin. Tâ başınıza gelen hâl
açılıncaya kadar (bunlara devam) edin.)» buyurdular.
22- (911) وحدثنا
عبدالله بن
معاذ العنبري
ويحيى بن
حبيب. قالا:
حدثنا معتمر
عن إسماعيل،
عن قيس، عن
أبي مسعود ؛
أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم قال:
"إن
الشمس والقمر
ليس ينكسفان
لموت أحد من
الناس.
ولكنهما
آيتان من آيات
الله. فإذا
رأيتموه
فقوموا فصلوا".
{22}
Bize Ubeydullah b. Muâz
el-Anberi ile Yahya b. Habîb rivayet ettiler, Dedilerki: Bize Mu'temir,
İsmail'den, o da Kays'dan, o da Ebû Mes'ûd'dan naklen rivayet ettiki: Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Şüphesiz ki güneşle ay
insanlardan hiç bir kimsenin ölümü için tutulmazlar. Lâkin onlar Allah'ın
âyetlerinden iki âyettirler. Binâenaleyh siz böyle bir şey gördünüzmü hemen
kalkıp namaz kılın.» buyurmuşlar.
23- (911) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا وكيع وأبو
أسامة وابن
نمير. ح
وحدثنا إ سحاق
بن إبراهيم.
أخبرنا جرير
ووكيع. ح
وحدثنا ابن
أبي عمر. حدثنا
سفيان ومروان.
كلهم عن
إسماعيل،
بهذا الإسناد.
وفي حديث
سفيان ووكيع:
انكسفت
الشمس يوم مات
إبراهيم. فقال
الناس: انكسفت
لموت إبراهيم.
{23}
Bize Ebû Bekir b. Ebî
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Vekî' ile Ebû Usâme ve İbni Nümeyr rivayet
ettiler. H.
Bize îshâk b. İbrahim de
rivayet etti. (Dediki): Bize Cerir ile Vekî' haber verdiler. H.
Bize İbni Ebî Ömer dahî
rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân ile Mervân rivayet ettiler. Bu râvîlerin
hepsi İsmail'den bu İsnadla rivayette bulunmuşlardır. Süfyân ile Vekî'in
hadîslerinde: «İbrahim'in vefat ettiği gün güneş tutuldu da, halk: Bu güneş
İbrahim'in ölümü için tutuldu, dediler.» ifâdesi vardır.
İzah:
Bu hadisi Buhârî «Küsûf»
bahsinin bir iki yerinde ve «Kitâbu Bed'i'l-Halk» da; Nesâî ile İbni Mâce dahî
«Küsûf» bahsinde muhtelif râvîlerden tahric etmişlerdir.
Evvelce beyân ettiğimiz
gibi: Âyet: Alâmet, mânâsına gelir. Burada ondan murâd: Ay ile güneşin Allah
Teâlâ'nın birliğine ve yüce kudretine birer alâmet olmalarıdır. Allah'ın şiddet
ve azabından kullarını korkutmak için birer alâmet olmaları dahî muhtemeldir.
Nitekim biz ayetleri
ancak korkutmak için göndeririz.» âyet-i kerimesi de bu mânâyı te'yîd eder.
Ay ile güneşin,
kıyametin yaklaştığına yahut Allah'ın azabına birer alâmet olmaları ihtimâli de
vardır.
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) ay veya güneş tutulması ânında namaz kılmayı emir
buyurmaktadır. Ebû Bekir İbni'l-Arabî, bu hadislerde umumi ve husûsî olmak
üzere altı şey zikredildiğini söyler. Bunlar:
«Allah'ı zikredin, dua
edin, tekbîr getirin, namaz kılın, sadaka verin, köle azâd edin.» emirleridir.
Zikrullah, Buhârl ile Müslim'in rivayet ettikleri îbni Abbâs hadîsinde emir
buyurmuştur.
Tekbîr, duâ ve namaz, Aişe
r.a. hadîsinde; sadaka yine Aişe (Radiyallaku anhâ) hadisinde, köle azadı ise
Buhâri'nin rivayet ettiği Esma hadîsinde zikredilmişlerdir.